•|𝐍𝐚𝐬𝐡𝐞𝐞𝐝

Шейхуль-Ислам Ибн Теймийя (رحمه الله), сказал: «Поистине, предостерегать Умму от новшеств и от их приверженцев, является обязательным по единогласию мусульман». «Маджму’уль-фатауа» 222/ t.me/bintSahib Şeyhul-İslam İbn Teymiyye (رحمه الله) şöyle demiştir: "Şüphesiz ümmeti bid'atlere ve bid'atçilere karşı uyarmak Müslümanların ittifakıyla vaciptir." "Mecmu'ul-fetâvâ 222/

Çağırın, azarlamayın! Çoğu zaman Allah'a şükrederek namaz kılan Müslümanların.... kendilerini İslam'a nispet eden ama İslam'dan hiçbir şey yapmayan ve açıkça günah işleyen kavimlerinden günahkârların yanından geçtiklerini ve onları şöyleymiş.... böyleymiş gibi tartışmaya başladıklarını fark etmişimdir. Ama soru şu: Onların böyle olmasını engellemek için ne yaptınız? Onlara bir kez bile yaklaştınız mı ve iyi bir mizaçla İslam'ın ne olduğunu anlattınız mı? Nereden biliyorsunuz, belki de çağrınıza cevap vermişlerdir? Sizi bunu yapmaktan alıkoyan nedir? Nasıl olsa beni dinlemeyecekler, diyorsunuz. Ben sana söyleyeyim, nereden biliyorsun? Kimi doğru yola ileteceğini, kimi de sapıklık içinde bırakacağını ancak Allah bilir. İnsanları doğru yola iletmek için sebepler aramalıyız, utanmak ve korkmak için değil, bilgi ve bilgelik temelinde, bu tür insanlara gerçeği getirmek için ve kabul edip etmeyecekleri bizi ilgilendirmez, bu Yüce Allah içindir. Ve belki de Kıyamet Günü'nde, bunu yapma fırsatınız varken bir kişiyi Hakikate çağırmadığınız için hesap vermek zorunda kalacaksınız. Belki de bu kişi kıyamet günü şöyle diyecek: "Bu yanımdan geçti, beni günah işlerken gördü ve bir kez bile falanca hakkında Allah'tan kork, namaz kıl, günahları terk et vs. demedi." Ve birçok insanın komşuları, akrabaları ve yakın arkadaşları vardır ki, onları bir kez bile Hakk'a davet etmeye çalışmamışlardır! Ama günahkârları tartışmayı severler, oysa haklı olarak onların sadece Müslümanlar daveti terk ettikleri için günahkâr ve kafir olduklarını söyleyebilirler. Peki, kimse onları kınamaz ya da çağırmazsa bu günahkârlar kendilerini nasıl ıslah edecekler? Kendi kendilerine mi? Dolayısıyla bizim amacımız günahkârları tartışmak değil, onları hakikate davet etmektir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem de böyle yaptı, müşriklerle tartışmadı, onları İslam'a davet etti ve onlardan gelen çeşitli entrikalara, küfürlere, alaylara, dayaklara ve hatta kendisini öldürme girişimine bile tahammül etti. Ve bunun için bir bilim adamı veya süper bilgili olmanıza gerek yok, sahip olduğunuz İslam'ın temel bilgilerini onlara getirin ve eğer Boyle bir bilgiye sahip değilseniz, o zaman siz de aynı günahkarsınız, günah ve dinsizlikten başka ne sizi İslam'ın temel bilgilerini öğrenmekten alıkoydu? t.me/bintSahib

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem de böyle yaptı, müşriklerle tartışmadı, onları İslam'a davet etti ve onlardan gelen çeşitli entrikalara, küfürlere, alaylara, dayaklara ve hatta kendisini öldürme girişimine bile tahammül etti. Ve bunun için bir bilim adamı veya süper bilgili olmanıza gerek yok, sahip olduğunuz İslam'ın temel bilgilerini onlara getirin ve eğer böyle bir bilgiye sahip değilseniz, o zaman siz de aynı günahkarsınız, günah ve dinsizlikten başka ne sizi İslam'ın temel bilgilerini öğrenmekten alıkoydu?

Призывай, а ни ругай! Не раз замечал, что мусульмане которые хвала Аллаху делают намаз, проходят мимо грешников из своего народа которые приписывают себя к Исламу но ни чего из Ислама не делают и открыто грешат, и начинают их обсуждать типа они такие и такие... Однако таким вопрос: что ты сделал для того, чтобы они не были таковыми? Ты хоть раз подошел к ним, и с благим нравом объяснил что такое Ислам? Откуда тебе знать, быть может они ответили на твой призы? А что тебя останавливает это сделать? Они меня все равно слушать не будут, скажешь ты. Я скажу откуда тебе знать? Это ведомо только Аллаху, кого он наставит на прямой путь, а кого оставит блуждать в его заблуждение. Мы же должны делать причины, чтобы наставить людей на прямой путь, не стесняться и не бояться а на основе знаний и мудрости, доносить истину таким людям, а примут или нет, это уже не наша забота, это уже за Всевышним Аллахом. А ведь быть может в Судный День ты будешь держать ответ за то что не призывал человека к Истине когда у тебя была возможность это сделать. Может этот человек в Судный День скажет, вот этот проходил мимо меня, видел как я грешу, и не разу не сказал о такой то побойся Аллаха, совершай намаз, оставь грехи и так далее! И у многих есть соседи и родственники и близкие, знакомые которых они даже один раз не пытались призывать к Истине! Но зато любят обсуждать грешников, хотя можно справедливо сказать, что они грешники и кафиры, лишь по причине того что мусульмане оставили призыв. А как эти грешники исправятся, если их никто не порицает и не призывает? Сами по себе? Поэтому наша цель не обсуждать грешников, а призывать их к истине. Так делал наш пророк, салля Ллаху алейхи уа саллам, он не обсуждал мушриков, а призывал их к Исламу, и терпел от них разные козни, ругательства, насмешки, избиение и даже попытку его убийства. И для этого не нужно быть ученым, или каким то супер знающим, те элементарные знания об Исламе которые у тебя есть, донеси до них, а если у тебя нет таких знаний, то ты сам такой же грешник, что кроме греха и нечестия отвернула тебя от изучения элементарных знаний в Исламе? t.me/bintSahib Çağırın, azarlamayın! Çoğu zaman Allah'a şükrederek namaz kılan Müslümanların.... kendilerini İslam'a nispet eden ama İslam'dan hiçbir şey yapmayan ve açıkça günah işleyen kavimlerinden günahkârların yanından geçtiklerini ve onları şöyleymiş.... böyleymiş gibi tartışmaya başladıklarını fark etmişimdir. Ama soru şu: Onların böyle olmasını engellemek için ne yaptınız? Onlara bir kez bile yaklaştınız mı ve iyi bir mizaçla İslam'ın ne olduğunu anlattınız mı? Nereden biliyorsunuz, belki de çağrınıza cevap vermişlerdir? Sizi bunu yapmaktan alıkoyan nedir? Nasıl olsa beni dinlemeyecekler, diyorsunuz. Ben sana söyleyeyim, nereden biliyorsun? Kimi doğru yola ileteceğini, kimi de sapıklık içinde bırakacağını ancak Allah bilir. İnsanları doğru yola iletmek için sebepler aramalıyız, utanmak ve korkmak için değil, bilgi ve bilgelik temelinde, bu tür insanlara gerçeği getirmek için ve kabul edip etmeyecekleri bizi ilgilendirmez, bu Yüce Allah içindir. Ve belki de Kıyamet Günü'nde, bunu yapma fırsatınız varken bir kişiyi Hakikate çağırmadığınız için hesap vermek zorunda kalacaksınız. Belki de bu kişi kıyamet günü şöyle diyecek: "Bu yanımdan geçti, beni günah işlerken gördü ve bir kez bile falanca hakkında Allah'tan kork, namaz kıl, günahları terk et vs. demedi." Ve birçok insanın komşuları, akrabaları ve yakın arkadaşları vardır ki, onları bir kez bile Hakk'a davet etmeye çalışmamışlardır! Ama günahkârları tartışmayı severler, oysa haklı olarak onların sadece Müslümanlar daveti terk ettikleri için günahkâr ve kafir olduklarını söyleyebilirler. Peki, kimse onları kınamaz ya da çağırmazsa bu günahkârlar kendilerini nasıl ıslah edecekler? Kendi kendilerine mi? Dolayısıyla bizim amacımız günahkârları tartışmak değil, onları hakikate davet etmektir.