HAKİKAT

Virüs diye bir şeyin olmadığını anlamanıza yardım edecek çalışma. Yalanların sonu gelmez sen meselenin hakikatini öğrenmedikçe. Kendi evladınızın katili olmayın ve izleyin. @gulltemel teşekkürler. Gül Temel

Vücut Köyü sakinlerinin başlarına gelenleri biliyor musunuz?

Ben son yıllarda, gece – gündüz, Andrew Kaufman, Stefan Lanka, Tomas Cowan, Sam Bailey, Robert Young ve daha nice gerçek sistem muhalifi olan doktorların virolojiyi çökertecek denli güçlü çalışmalarını, araştırmalarını okuyor ve insanların anlayacağı şekilde virüslerin var olmadığı gerçeğini özet bir şekilde anlatmaya çalışıyorum. Kendisi küreselcilerin membaından, Oxford kaynaklı bir yayını alıp sözde virüslerin varlığına delil diye sunuyor. Oturuyorum, buna büyük bir zaman ve emek harcayıp bu yazıyla karşılık veriyorum: x.com/gulltemel/stat… Ne yapıyor? Bu yazıyı gizliyor. “Kanıtsız bir şekilde virüs palavrasını ittirdiğini” belirtince de beni engelliyor. Bundan bir süre önce yine küreselcilerin kaynağından sözde virüslerin elektron mikrograflarını gösteren bir “çalışma”yı önüme getirmiş ve “buna ne diyeceksiniz Gül Hanım?” diye sormuştu. Kendisine ölü dokular üzerinde çalışan elektron mikroskoplarının görüntülerinin bir virüs varlığına delil olamayacağını çeşitli kaynaklarla izah etmiştim ve buna karşılığı “inceleyip geri döneceğim” olmuştu. Geri dönmedi. Ama arkadaşlar olay sadece burada bitmiyor, tam 4 sene boyunca ben ve benim gibi insanlar virüslerin varlığını sorgulayan, virüslerin var olduğuna dair bilimsel kanıtlar olmadığını anlatan; hastalıkların tek sebebinin toksisite maruziyeti olduğunu ve daha önce yapılmış aşıların sebep olduğu zehirlenmelerden kaynaklandığını gösteren doktorların araştırmalarını Twitter ortamında yayınladık. Buna karşılık doktor Ferhat ve onun gibi insanların tek sunabildiği “virüsler vardır” edebiyatı oldu. Biraz daha zorlasanız sizlere, zaten her şekilde bilimsel tartışmalarla çürüttüğümüz aşıcıların kaynaklarını sundular. Biz bu insanlara uzun uzun açıklamalarda bulunduk, zamanımızdan verdik. Şu anda da bunu yapıyorum. Ferhat Bey gönderilerine yazdıklarımızı gizliyor ve bize hiçbir bilimsel kanıt sunamıyor. Şu ana kadar muhtemelen kendisinden virüslerin varlığına dair kanıt talep edenleri engelledi. Arkadaşlar, enfeksiyon branşından bahsettiğimizde eğer bakteriler, mikroplar, parazitler bizim düşmanımız olmayınca ve virüsler var olmayınca herhalde ortada ne reçete edebilecek bir ilaç ne de enjekte edilecek bir aşı kalıyor. Bir doktorun her reçete ettiği ilaçtan ve aşılardan para kazandığını varsayarsak, tahminim bu kazanç bir hayli sekteye uğrayacaktır. 4 sene sonra artık aklıma başka hiçbir şey gelemiyor. Takdir sizin. … Şu ana kadar kendisinden ne bakterilerin ne mikropların ve ne de parazitlerin hastalık ajanı olabildiğine dair bir kanıt görebildim ne de virüslerin varlığına dair… Bu, 4 seneden beri böyle. Eğer bugün Ferhat Bey bakterilerin, mikropların ve parazitlerin dostlarımız olduğunu ve virüslerin gerçekte var olmadığını söyleseydi yarın nice bebek ebeveynleri tarafından aşılanmayacak; otizm, SMA, MS ve bunun gibi hastalıklardan kurtulacaktı. Çok da yüklenmeyelim Ferhat Bey’e ne de olsa senelerini vermiş vücudun dostlarını, savunma sisteminin demirbaşı yapılarını düşman görmeye, hayali virüsleri gerçekmiş gibi anlatmaya… Onun kendisi gibi insanlarla dolu büyük bir çevresi var, bir ekmek teknesi var. Kim takar yarın doğacak olanları, kim takar bu ülkenin geleceğini! Nasıl olsa Twitter ortamında kanıt talep eden insanları balerin ifadelerle cevap verip bloke ediyor, kanıt taleplerini de gizliyor. Bırakın mRNA aşılarını, normal aşılarda dahi tek bir çocuğun sakat kalma ya da hayati tehlikesi söz konusuysa aşı içeriklerini araştırırsınız ve bu aşıların onlar için dizayn edildiği unsurları (sözde virüsleri) da araştırırsınız. Sorgulamaları hep el üstünde tutarsınız. Yoksa bu unsurlar var diye bilimden yoksun, kanıtsız söylemleri tekrar etmezsiniz. Onları dizayn eden şirketlerin “kanıtlarına” sığınmazsınız. Aynı çevrelerin de “kanıtlarına” sığınmazsınız. Elektron mikrografları şaibelidir, hücre kültürü süreci şaibelidir. Aşı içerikleri arasında tek bir sağlıklı bileşen yoktur bilakis hepsi zehirdir.

İşte biz “virüsler yoktur” diyerek tek bir çocuğun dahi sağlığı ve hayatı için hiçbir karşılık beklemeden mücadele veriyoruz. Doktorların aksine yaptığımız bu sorgulamalardan ve araştırmalardan ve kaybettiğimiz zamanlardan ve uykusuz gecelerimizden tek bir kuruş kazanmadık. Endişemiz içinde yaşadığımız toplumun geleceği ve milletimizin sağlığıdır. Kolladığımız bir branş ve bir ekmek teknemiz yok. Bilakis her gün hakarete uğrayarak ve yıpranarak yaşıyoruz. Ve bu soruları sormaya devam ediyoruz. Aksini düşünen varsa kanıtlasın. Bu yazı da bizleri hiçbir şekilde dinlemeyen bu şahsa ayrılmış bir zaman kaybıdır. Kendisi hâlâ köşesinden, 4 senedir söylenenleri dikkate almayarak “virüsler vardır” diyerek bir sonraki plandemiyi ve bugün nice çocuğun aşılarla sakatlanmasını garanti altına almaktadır. Artık bu şahıs hakkında başka hiçbir şey yazmayacağım. Yeterince zaman harcadım. Sürç-i lisan ettiysem affola. Allah kahretmesin ki yarın bin tane bebek daha "virüsler var" diyenler yüzünden aşı olacak! Saygılar. Gül Temel

Lityum piller içinde bomba olmadan da patlar, evimizde bir kaç defa lityum pil patladığı olmuştur. İlk pili İtalyan Volta bulmuştur. İtalyanlar insanlar için bir şey yapıyorsa kesin işin içinde iş var demektir, bugün telefonların ve elektrikli arabaların bomba olduğu belli oldu.

"Aşının içinde mRNA vardı" abicim bu sizi kandırmak için atılmış bir yalan, aldatmaca ve büyü. mRNA olmasaydı ve üçüncü faz ve topraklama testinden geçseydi o aşıyı olacak mıydık? Yani bebeklerime ve çocuklarıma 50 doz aşı yaptırayım mı? Hadi ordan üç kağıtçılar sizi.

"Ben uyandım" diyenleri bugün Cuma sabahı ile namaza başlamalarını tavsiye ederim.

Bir beğeni ile insan kâfir olabilir mi? Bazen bazı kâfirlerin İslâm dinini açıktan inkâr eden paylaşımları olabiliyor. Takipçilerinin bazıları ise içeriği okumadan, anlamadan beğen tuşuna basabiliyor, beğen tuşu tasdik anlamına geliyor, beğeni yapmadan önce iyi hesap ediniz.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu köleleri avutmak için kurulmuştur. İsrail'e Gazze'yi vur emrini veren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'dir. Konsey İsrail'e dur dediğinde durmasın da görelim.

Size bir tüyo vereyim, din ile hiç ilgisi olmayan kişiler namazda hep dua okunduğunu zanneder. Namazda hem dua okunur, hem de sureler okunur. Ayrıca namazda kendi duyacağın kadar kuran okumazsan kıraat yerine gelmemiş olur. Adamlar virüs yalanı ile dine saldırıyor.