Kelam Kalesi
Soğumuş gönülleri şiirle ısıtmayı amaçladığımız kanalımıza hoş geldin güzel insan. 🤗 👇🏻 Bize ait tüm bilgiler için; https://linktr.ee/kelamkalesi
Show more457
Subscribers
-124 hours
-37 days
-1030 days
- Subscribers
- Post coverage
- ER - engagement ratio
Data loading in progress...
Subscriber growth rate
Data loading in progress...
İsmet Özel, şâir, 80 yaşında!
Benim adım insanların hizasına yazılmıştır.
Her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu.
Keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım
Ölüm ve acılar çatsaydı beni
Düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak
Sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı.Anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım
Diri-gergin kasları konuşsaydım
“Kardeşler! ” deseydim “Kardeşlerim! ”
“Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
“Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
“Bakın yaklaşıyor…”
Yazık, şairler kadar cesur değilim
Çocukların üşüdükleri anlaşılıyor bütün yaşadıklarımdan
Gövdem kuduz yarasalarla birazcık yatışıyor.
Benim gövdem yıllar boyu sevmekle tarazlandı
Öyle bir çalımlarla gecenin çitlerinden atlardım
Bir güneş sayardım kendimi denizin karşısında
Çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların
İnanmazdım dosyalara sığacağına
Gittikçe ışıldardım dükkânlar kararırken
Hüznün o beyaz etrafına sakallarım batardı.
Benim adım bilinen cevapların üstüne mühürlenmiş
Ellerim tütsülenmiş
Evlerin yeni yıkanmış serin taşlıklarında
Dirgenler, bakraçlar, tornavidalar
Bende kül, bende kanat, bende gizem bırakmadılar
Ve içinden bir baş ağrısı gibi çınlamaktansa
Gövdem açık bir hedef kılındı belâlara.
Ve bu yüzden yakışıksız oluyor
İnsanları hummalı baharlar olarak tanımlamak
Ve bu yüzden göğsümde dakikalar
İnce parmaklar halinde geziniyor
Konvoylar geçiyor meşelikler arasından
Bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına
Ölümden anlayan, ciddi bir yaprak
Unutulacak diyorum, iyice unutulsun
Neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak.
| İsmet Özel, Karlı Bir Gece Vakti Bir Dostu Uyandırmak
Nuri Pakdil'e Filistinli şair arkadaşının yazdığı yarım kalan mektup.
Bir Şehidin Son Mektubu...
Aziz ve cömert dostum Nuri Pakdil,
Allah'ın rahmet ve bereketiyle selamlıyorum seni. Biliyorum ki devrimci duruşunla alıyorsun selamımı. Mektubunu ve dahi davetini aldığım günden bu yana sevinç içindeyim. Kudüs'ün kokusuna hasret, miraçsız kaldığım şu sürgün günlerimde kalemime dökülen gözyaşlarımı sana emanet etmek için geliyorum aziz kardeşim. Sürgünümü devrimci duruşunla gönlünün en aziz katından yazdığın satırlarınla katlanır kıldığın için şükürlerimle geliyorum. Belki de Filistin'e giden rüzgarın ilk durağında göğe açılmış ellerinde halkım için biriktirdiğin duamı alıp da kanat çırpmak, içimdeki şehadet şerbetine duyduğum aşkı serpmek için geliyorum. Gökten yağan koca koca bombalara minicik ellerindeki taşlarla meydan okuyan cesur çocuklarıma gitmek istiyorum. Güneş üstüme Kudüs'te doğsun, toprağım Filistin koksun istiyorum. Torunlarım Gazze sokaklarında kan kokusu yerine gül kokusu duysun istiyorum. Filistinimin minik elleri artık analarının kokusunu gömmesin, babalarının üstüne toprak serpmesini istiyorum. Ben sadece elimden zorla çekip alınan vatanıma sarılmak istiyorum. Çok mu şey istiyorum sevgili Nuri?
Çünkü burada çok üşüyorum, Mescidi Aksa üstümü örtmeyince.
Titriyorum yıldızlara, Kudüs'ten selam vermeyince.
Nefes alamıyorum, güneşi Gazze'den uğurlamayınca.
Şimdi burada, bebeklerimin üstüne yağan bombalarla tutuşuyorum. Alevler içinde yanıyorum Nuri.
Ah sevgili kardeşim.
Filistin bana gelsin istiyorum. Kudüs kanatlanıp da gelsin.
Gazze tutsun elimden, götürsün beni anamın kucağına istiyorum.
Sevgili Nuri,
Ben...
Bu dünyaya gelen kişi, ahir yine gitse gerek,
Misafirdir vatanına, bir gün sefer etse gerek.
Vade kıldık o dost ile biz bu cihana gelmeden,
Nere kadar eğleniriz, o vademiz yetse gerek.
Biz de varırız o ile, nasıl ki vademiz gele,
Kişi varacağı yere, gönlünü berkitse gerek.
Gönül nice berkitmeye dost iline giden yola,
Aşık kişiler canını bu yola harc etse gerek.
Can niye ulaşır ise, akıl da ona harc olur,
Gönül neyi sever ise, dil onu şerh etse gerek.
Acep midir aşık kişi, maşuğunu zikrederse,
Aşk başından aşacağız gönlünü zar etse gerek.
Yunus şimdi sever isen, ondan haber ver sen bize,
Aşığın odur nişanı, maşuğun söylese gerek.
(Şiirin aslı)
Bu dünyeye gelen kişi âhir yine gitse gerek
Müsâfirdür vatanına birgün sefer itse gerek
Va‘de kılduk ol dostıla biz bu cihâna gelmedin
Pes ne kadar eglenevüz ol va‘demüz yitse gerek
Biz de varavuz ol ile kaçan ki va‘demüz gele
Kişi varacagı yire gönlini berkitse gerek
Gönül niçe berkitmeye dost iline giden yola
‘Âşık kişiler cânına bu yola harc itse gerek
Cân neye ulaşırısa ‘akıl da ana harc olur
Gönül neyi severise dil anı şerh itse gerek
‘Aceb midür ‘âşık kişi ma'şûkını zikr iderse
‘Işk başından aşıcagaz gönlini zâr itse gerek
Yûnus imdi sever isen andan haber virgil bize
‘Âşıkun oldur nişânı maşûkın eyitse gerek
| Yunus Emre
🎬 | Gönül Dağı
01:29
Video unavailableShow in Telegram
Her birimizin dünyaya vermek için eşsiz bir armağanı var ve hayatın amacı, o armağanları sunmaktır. Her eylem önemlidir ve evren üzerinde bir etkisi vardır. Temelde birbirimizden, tüm varlıklardan ve evrenden ayrı değiliz. İnsan ve âlem bir bütündür, birbirine raptedilmiştir.
| Kemal Sayar
53.15 MB
❤ 2
Gerçek ile hakikat arasındaki fark nedir?
Her gerçek hakikat değildir. Çünkü hakikat kesindir. Şen şakrak bir insan dışarıdan keyifli görünebilir çünkü gerçek için keyiflidir. Fakat içini biz bilemeyiz, Allah bilir; belki de onun hakikati içindekileridir. Mesela güçlü birinin gücü gerçektir. Lakin hakikatte zayıftır. Bu sebeple gerçek, hakikat değildir. Hastanın şifa bulamaması, vefat etmesi gerçektir. Fakat bedeninin şifa bulamaması ancak kalbinin, ruhunun şifa bulması ve iman ile göçmesi hakikattir.
"Gerçek sizin gördüğünüz, Hakikat onun arkasındaki sırdır"
Bu durum akıl ve idrak ile de bağdaştırılabilir. Ki zaten akıl ile idrakın ayrımı, gerçek ile hakikatin ayrımında gizlidir. Bu yüzden ne kadar akıllı olursan ol, aklına o kadar güvenme derler.
Yazar Cemil Meriç, hakikati “binbir cepheli, binbir görünüşlü” olarak betimlerken, felsefeci Theodor W. Adorno ise “Kişi ona sahip olmaz, onun içinde olur” diyerek tanımlamıştır.
Tarık Buğra'ya "Arapça 'hakikatin' yerine Türkçe 'gerçek' kullanılsa ne kaybederiz?" diye soruyorlar. Tarık Buğra da "Ah kurnaz bebek, ne mi kaybederiz? Hakikatı Hakikatı!" diye cevap vermiştir.
Senin hakikat tanımın ne?
❤ 2👏 1
01:30
Video unavailableShow in Telegram
"Madem ki O'nun ihvanıyız bize düşen Muhammedî olmaktır."
Kur'an hakikatin sesi, efendimiz nefesi.
Nefes olmadan ses hayatlaşamaz.
Kur'an rehberi, Rahmet Elçisi nefesi olanlara selam olsun.
Mevlid kandiliniz mübarek olsun, huzur ve inşirah kaynağımız olsun.
🎬 | Yunus Emre
70.15 MB
Choose a Different Plan
Your current plan allows analytics for only 5 channels. To get more, please choose a different plan.