cookie

We use cookies to improve your browsing experience. By clicking «Accept all», you agree to the use of cookies.

avatar

Muhammed Ata

YouTube kanalı: https://youtube.com/channel/UC66NIwWWdacAHM-WIGvLT3Q Nasihat ve öneriler için irtibat numarası: @ahdasulmelahmm

Show more
Advertising posts
1 021
Subscribers
+224 hours
+27 days
+5530 days

Data loading in progress...

Subscriber growth rate

Data loading in progress...

Repost from Ortadoğu İzleri
Fetih Ordusu ve İdlib'in özgürleştirilmesine giden yol | 20. Bölüm Bu bölümde, Suriye'deki Fetih Ordusu'nun kuruluşunu, stratejilerini ve İdlib'i fethetmelerinin bölgesel etkilerini İslam ilimleri talebesi ve araştırmacı Muhammed Ata Hocamız ile birlikte inceliyoruz. Fetih Ordusu'nun nasıl oluştuğunu, İdlib'deki kazanımlarını ve bu gelişmelerin bölgedeki dengelere etkisini derinlemesine analiz ettik. #idlib #fetihordusu #suriye https://youtu.be/IkIQmPkfkYE
Show all...
Fetih Ordusu ve İdlib'in özgürleştirilmesine giden yol | 20. Bölüm

Bu bölümde, Suriye'deki Fetih Ordusu'nun kuruluşunu, stratejilerini ve İdlib'i fethetmelerinin bölgesel etkilerini İslam ilimleri talebesi ve araştırmacı Muhammed Ata Hocamız ile birlikte inceliyoruz. Fetih Ordusu'nun nasıl oluştuğunu, İdlib'deki kazanımlarını ve bu gelişmelerin bölgedeki dengelere etkisini derinlemesine analiz ettik. #idlib #fetihordusu #suriye

5👎 1
“Nefsin seni bir günah işlemeye çağırdığında, ümmetinin yaralı oluşunu ve sıkıntılarını üstlenip izzetinin yolunu arayacak kimseleri beklediğini hatırla. İşlediğin günahlar ve düştüğün gaflet halleri ise seni ümmete yeni bir yük haline getirecektir. Allah’tan kork! Yükün ağırlığı, neredeyse ümmetin belini kıracak.” (Iyad Kuneybi)
Show all...
15
Cihaddan geri kalma mazeretleri.pdf1.17 KB
Gerçekten ümmetçi miyiz? Aramıza çizilen sınırlar, çoğu insanda olduğu gibi bizim de kalplerimize mi, yani İslam kardeşliğimize mi çizilmiş? Bunları cevaplamamız gerekiyor. İnsaflı düşünenler cevabın çok açık olduğunu görecektir. Allah subhanehu ve teala Abdullah Azzam’ a rahmet etsin. Sadece lafta değil amelde de gerçek bir ümmetçiydi. Allah’ın sınırları dışında hiçbir sınır tanımadı ve çözümün Allah yolunda cihad olduğunu da her fırsatta haykırmaktan geri durmadı. Bizlere de ne güzel örnek oldu. Allah azze ve celle O’nun vesilesi ile fedakarlıkta yarışan birçok gence Afganistan’da Taliban mücahitleri arasında cihad etmeyi nasip etti. Derslerini dinleyerek büyüdüğümüz hocaları da oralarda görmeyi ne çok isterdik. Çoğu büyüklerimiz Abdullah Azzam'ın aksine çeşitli mazeretlerle bu sahalara gözlerini ve kulaklarını tıkadılar, ilgilenmediler. İslam coğrafyalarında onlarca yıl yaşanan zulümleri ve ödenen bedelleri gerektiği gibi önemsemediler. Ta ki Fetihler elde edilene kadar... Taliban’ın NATO’ya karşı sürdürdüğü -derecesini sadece Allah’ın bildiği büyük ve zorlu bedellerle dolu- yirmi yıllık cihadının zaferle sonuçlanmasından sonra “Yaa biz sizi böyle bilmiyorduk, siz de mutedil Ehl-i Sünnet Ve’l-cemaat’mışsınız!” ifadeleri, yirmi yıllık umursamazlığı açıklamaya yeterlidir. Eğer mücahitlerin haberleri fasık olmayanlardan dinlenseydi haklarında uydurulan iftiralar çok rahat fark edilebilirdi. Savaş sürerken ümmetin gerçek evlatları olan mücahitler sadece kafirler tarafından değil maalesef birçok Müslüman tarafından da terörist, aşırı, cahillik vb. ithamlarına maruz kaldı. Bunu avam olan Müslümanların yapması normal karşılansa da ümmete yol gösterici kimseler bu meselede mazur sayılmazlar. Değerli hocalar; kimsenin samimiyetinden şüphelenmek haddimize değil, ama niyetlerimizde sıdkı hatırlatırım. Cihad etme niyeti taşımadan ölen kişi nifak üzerine ölmüş demektir ve bu niyet hazırlık gerektirir. İlk hazırlık ise cihad cephelerine ilgi göstermektir. İster devlet başkanı ister cemaat lideri ya da ilim talebesi olsun, bütün mazeretleri geçersiz kılan şu ayeti hatırlatmak isterim. Ayetin ilk muhatabı Medine İslam devleti başkanı önderimiz Muhammed (a.s)’dır. Herkesin makam ve maslahatlarını kenara koyarak cihad ibadetinin ilk şartı olan kefen giymeyi göze almasının önünde bir mazeret bulunmadığına delalet etmektedir. Muhammed’in (a.s) hayatının korunması en öncelikli maslahatken Allah azze ve celle bunu gözetmemiş, bilakis şöyle buyurmuştur: “Artık Allah yolunda savaş, sen ancak kendinden sorumlusun, müminleri de teşvik et.” (Nisa: 84) Burada batıl te'villerle saptırılan “cihad” kelimesi değil, savaşmak anlamına gelen “kıtal” kelimesi kullanılmıştır. Rabbimiz açıkça ‘tek başına da olsan savaş, sen ancak kendinden sorumlusun’ buyurmaktadır. Yani zaman kendini kurtarma zamanıdır. Konuşarak değil amel ile örnek olma zamanıdır. Belki de aradığımız sorunun cevabı, Allah’a koşulsuz itaat edecek niyetlerin arkasında durmaktadır. Tarihin sayfaları her asırda aynı maslahat mazeretlerini öne sürenlerle değil Molla Muhammed Ömer (r.h) gibi ölümü göze alan kahramanlarla doludur. Bu hatırlatmayı sizlerin bize yapması gerekirdi ama ahir zamanda bunu ne yazık ki biz size yapmak zorunda kaldık. Rabbimden, içimizden İslam ümmetine örnek olacak alimlerimizi çoğaltmasını ve Ehli Sünnet’i tek çatı altında toplayacak yolları bizlere kolaylaştırmasını dilerim. Davamızın sonu, alemlerin Rabbine hamd iledir.
Show all...
CİHAD’DAN GERİ KALMA MAZERETLERİ (Türkiye’de bulunan ilim ehline) Muhtar Türki Bu yıl gözlerimizin önünde yaşanan Filistin zulmü bütün dünyada yüksek tepkilerle karşılandı. Müslümanların ümitlerini kıran en büyük sebep ise yüksek duyarlılık mesajlarına rağmen İslam ümmetinin bu zulmü engellemeye dair hiçbir adım atamaması oldu. Allah’dan (c.c) muvaffakiyet dileyerek bu sorunun nedenini hatırlatmaya çalışacağım. Allah’ın (c.c), on beş seneden fazladır cihad sahalarında mücahitler ile yaşamayı nasip ettiği Müslüman kardeşiniz olarak yazımın muhatabı olan ilim ehlinin beni mazur görmesini rica ediyorum. Doğrular Allah’tan (c.c), yanlışlar ise kendimdendir. Rabbimden sözlerimin iyi anlaşılmasını ve hakka tabi olan değerli kalplere etki etmesini niyaz ederim. Tarih boyunca farklı din ve kültürlere sahip toplulukların karşılaştığı bu tür zulümler bizlere, Müslüman olsun olmasın “hangi kavim cihadı terk ederse zillete düşer” kaidesinin gerekliliğini hatırlatmaktadır. Bu kesin kaideyi hepimiz biliyorken cihad amelinden mahrum kalmamızın -başsız ve dağınık olmak dışında- başka birkaç nedenine değinmek istiyorum. Konu ile ilgili çok fazla nasihat ve uyanış çalışmaları birçok Ehl-i Sünnet cemaatleri tarafından yapılmaya devam etse de maalesef koca bir İslam alemi, ümera ve uleması ile bu konuda yetersiz kaldı. İslam adına yapılan her çalışma elbette çok değerlidir ve küçümsenemez. Bununla birlikte, son dönemde hocalarımıza sıkça sorulan “Gazze için ne yapmalıyız?” sorusuna verilen cevaplarda “Yöneticilerin hesabı çok çetin! Dua, insani yardım ve boykotu bırakmayın!” çağrılarından ileri gidilmediğini görüyoruz. Bu meselede yapılan hiçbir amel elbette önemsiz değildir, ama, bu cevapların yeterli olmadığını yine en iyi bu hocaların bildiklerinden eminim. Ümmetin erkeklerinin, içinde bulunulan zilletten çıkmak için arayış içinde olduğu bu dönemde, onlara kurtuluş yolunu göstermesi gereken Ehl-i Sünnet hocalarının bu uyanışa etki edecek gerekli adımları atmaması Müslümanların bocalamaya devam etmesine neden olmaktadır ki bu büyük bir vebaldir. Bu nedenle değerli hocalarımıza hatırlatmak isterim ki: Allah subhanehu ve teala kitabının hemen her suresinde değişik üsluplarla cihad amelinin önemini ve önündeki engelleri bize anlatmaktadır. Sizler bu zamanda Allah yolunda cihad etme amelinin fıkhi hükmünü iyi biliyorsunuz. Farz-ı kifaye olması durumlarında bile eğer bunu yerine getiren birileri yoksa hükmün yine herkes için farzı ayn olmaya dönüştüğünü hepimizden daha iyi biliyorsunuz. Bunun yanında altını çizerek hatırlatmak isterim ki, cihad ameli Gazze de yapılan zulümler haberlere düştüğü için farz-ı ayn olmadı. İslam’daki cihad hükmünün farz’ı ayn olması Gazze den çok daha eskilere dayanır. Doğru fıkıh, Endülüs’ün düşmesinden itibaren farz-ı ayn olmasıdır. Osmanlı İslam hilafetinin kaldırılmasından sonra farz-ı ayn olmasıdır. Afganistan’ı işgal eden Sovyetler, Bosna ve Herseklilere saldıran Sırplar, Çeçenistan’da Ruslar, yine Afganistan’ı ikinci kez işgal eden ABD ve Haçlılar, Irak ve Suriye’de Nusayriler, Şialar ve Ruslar… Müslümanların bütün bu cephelerinde cihad hükmü, Ehl-i Sünnet’in icması ile her zaman farz-ı ayndı. Cihad ameli hamasi duygularla değil, İslam akidesinin reddedilemez ve hükmü en açık fıkhi bir ibadeti olarak hayata geçirilmelidir. Yıllarca derslerde hükmü söylemekten çekinilen bu ibadetin bugün önümüzde apaçık eksiklik olarak duruyor olması, geçmişteki boş vermişliğimizi telafi edemeyeceği gibi devam etmesi durumunda yarının kanlı neticelerini de engellemeyecektir. Allah azze ve celle’nin tamamlayıp bizim için seçtiği yüce İslam dini Müslümanlara zafer ya da şehadete giden izzet yollarından başka bir yol bırakmamıştır ve şanlı tarihimiz bunun örnekleriyle doludur. Ayrıca, Müslümanları cihad amelinden alıkoyan sebepler dün ne ise bugün de aynıdır. Dolayısıyla, öncelikli olarak Allah’ın (c.c) dinine karşı sıdk içinde olup olmadığımızı sorgulamamız gerekir. Bu dinin fedakârlık dini olduğunu anlama ve bu anlayışı yaşama konusunda samimi olduğumuzu gözden geçirmemiz gerekir.
Show all...
👍 1
Kassam Tugayları mücahidleri tarafından tertiplenen “Aksa Tufanı” operasyonu, siyonist İsrail’e, destekçilerine, İsrail’le normalleşme sürecinde olan Arap ülkelerine ve Türkiye’ye planlarını alt üst eden ummadıkları bir darbe oldu. Bu darbe sonrası süreçte İsrail’in güçlü bir tepki vermesi zaten bekleniyordu. Ancak İsrail, vereceği bu tepki için başta Amerika olmak üzere doğu ve batıdaki müttefiklerinin desteğini ve hain Arap yöneticilerinin onayını almayı bekledi ve aldı da… Gene beklenen bir diğer durum, Filistin, Mescid-i Aksa ve mazlum Müslümanlar gibi değerlerin çiğnenmesinden ötürü İslam ümmetinin toplu bir kıyama geçerek hem sözlü hem de fiili tepkiler vermesiydi. Ancak tepkiler barışçıl protesto gösterileri, kınama beyanları ve zayıf boykotlarla sınırlı kaldı. Hatta batı ülkeleri halklarından gelen protesto gösterilerinin Müslüman ülkelere göre daha güçlü olduğunu bile söyleyebiliriz. Böyle bir durumda kelimeler anlamsızlaşıyor, bir değeri olmadığı düşünülüyor; sosyal medyada paylaşılan binlerce mesajın, atılan onca sloganın ve yapılan boykot eylemlerinin hiçbir anlam ifade etmediği zannına kapılıyor insan. Ardından, tüm bu tepkilerin mücahidlerin tek bir mermisine denk gelmediği, aşağılık Yahudileri caydıracak tek şeyin kendilerini güvende hissttikleri zırhlı araçlarının ve Markava tanklarının Yasin 105 roketleri ve mayınlarla patlatılması olduğu hakikati ayan beyan ortaya çıkıyor. Dün Suriye’de bugün de Filistin’de Biladu’ş-Şam ehlinin yüz üstü bırakılmasının ilahi bir cezaya uğramadan öylece geçip gideceğini düşünenler yanılmaktadır. Bugün öz yurdunda bile türlü zillet halleri yaşayan Ehl-i Sünnet Müslümanlarının durumu, gelecek olan afetlerin habercileri niteliğindedir. Acı olan gerçek ise, atılan sloganlar ve paylaşılan mesajların bugün bir şey ifade etmediği gibi yarın da etmeyeceğidir. Mücahidlerine sahip çıkmayan ümmet, başına gelecek olan zulümleri ve zilleti düşmanından adalet bekleyerek ya da celladına yalvararak savamayacaktır. Yahudiler ve müttefikleri, son yarım yüzyılda bizlere haklarımızı sadece tek bir yolla (cihad ile) elde edebileceğimizi çok acı derslerle öğrettiler.
Show all...
👍 1
Show all...
Yine o okul | Taha Kılınç

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani’nin oğlu Arin, Sandhurst Kraliyet Askerî Akademisindeki (The Royal Military Academy Sandhurst, RMAS) eğitimini tamamlayarak mezun oldu. Oğlunun mezuniyet törenine katılmak için İngiltere’ye giden Mesrur Barzani, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla Arin’i ve dönem arkadaşlarını tebrik etti. İngiltere’nin Erbil Başkonsolosluğu da özel bir tebrik mesajı yayınlayarak Arin Barzani’yi kutladı. Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri tarihî bir arka

Show all...
İsrail ordusu ABD desteği olmadan ne kadar güçlü?

İsrail, kümülatif olarak bakıldığında bugüne kadar ABD'den en fazla askeri destek alan ülke. 2024 rakamları eklenmediğinde bile toplam Amerikan askeri yardımı 300 milyar doları aşıyor.

El-Kaide tarihi ile ilgili kaleme alınan en derli toplu kitaplardan birisi olan Hubeyb es-Sudani’nin “Kendi dilinden Küresel Cihadın tarihi” adlı eserinin Türkçeye kazandırılması, konuyla ilgili araştırma yapanlar için büyük bir boşluğu dolduracaktır. Kitabın bizzat Şeyh Eymen’in talimatı ile ve olaylara birinci elden tanık olan birisi tarafından kaleme alınması, özellikle konuyla ilgili çokça temelsiz iddiaların bulunduğu bir vasatta kitaba vesika özelliği vermektedir. Ortadoğu İzleri programımızda yaptığımız son oturumda el-Kaide konusuna hazırlanırken en birincil kaynaklarımdan birisini bu kitabın oluşturduğunu itiraf etmeliyim. Kitabın Türkçesinin yayınlanmasının konuyla ilgili videonun yayınlanmasına tesadüf etmesi ise benim için ayrıca manidar oldu. Başka bir tevafuk ise dün el-Kaide’den arananlar listesine alınmış olmamı öğrenmem oldu! Bir hususu belirtmekte yarar var ki, el-Kaide’nin fikir yapısı hakkında daha detaylı okumalar yapmak için bu kitap yeterli olmayacaktır. Bunun ötesinde Şeyh Atiyyetullah el-Libi ve Ebu Yahya e-Libi’nin eserlerine müracaat edilmesi ve bunların yanında Abbottabad risalelerinin okunması gerekecektir. Faydalı kitap seçimi, titiz tercüme ve kaliteli baskı çalışmalarından ötürü Yedi Sema ve Murabıt yayınlarını takdir ediyoruz. Rabbim hayırlı işlerinde muvaffakiyetler versin.
Show all...
Repost from Ortadoğu İzleri
El-Kaide; Kuruluşu, Hedefleri ve Stratejileri | 19. Bölüm Bu bölümde İslam ilimleri talebesi ve araştırmacı Muhammed Ata hocamızla son yüzyılın en çok yankı uyandıran cihadi hareketlerinden biri olan El-Kaide’nin kuruluşunu, kurucusu Usame bin Ladin’in hayatını ve fikirlerini ele alıyoruz. Ayrıca, örgütün küreselleşmesi sürecini ve stratejik hedeflerini derinlemesine inceliyoruz. #elkaide #küresel #911 https://youtu.be/OPeTwHt0Hiw
Show all...
El-Kaide; Kuruluşu, Hedefleri ve Stratejileri | 19. Bölüm

Bu bölümde İslam ilimleri talebesi ve araştırmacı Muhammed Ata hocamızla son yüzyılın en çok yankı uyandıran cihadi hareketlerinden biri olan El-Kaide’nin kuruluşunu, kurucusu Usame bin Ladin’in hayatını ve fikirlerini ele alıyoruz. Ayrıca, örgütün küreselleşmesi sürecini ve stratejik hedeflerini derinlemesine inceliyoruz. #elkaide #küresel #911

Choose a Different Plan

Your current plan allows analytics for only 5 channels. To get more, please choose a different plan.