cookie

We use cookies to improve your browsing experience. By clicking «Accept all», you agree to the use of cookies.

avatar

𝐌𝐮𝐯𝐚𝐡𝐡𝐢𝐝𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧 𝐲𝐨𝐥𝐮 [𝙉𝘼𝘽𝘼𝙒𝙄]

Biz, yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz. (1/5) T.me/hicritakwim T.me/nabaawi

Show more
Turkey30 658The language is not specifiedReligion & Spirituality176 379
Advertising posts
407
Subscribers
No data24 hours
No data7 days
No data30 days

Data loading in progress...

Subscriber growth rate

Data loading in progress...

Bu nedenle cahil bir toplumdu, onları uyaracak insanlar da yoktu ama hüccet bir insana ulaştıktan sonra artık o kişinin tekfir edilmesine bir mâni kalmamıştır hücceti anlamamış olsa dahi tekfir edilebilir." Dikkat edilirse görülecek ki mesele tekfir edilip edilmeyeceği meselesidir, ancak bu gibi insanlar tekfir edilmese dahi İslâm ismini almazlar çünkü onlar şirk ameli işliyorlar, dolayısıyla bu isim o ve benzeri insanları kuşatan bir kavram oluyor.
Show all...
ŞEYH MUHAMMED B.ABDULVEHHAB'IN BAZI SÖZLERİ HAKKINDA ORTAYA ATILAN ŞÜPHELERE CEVAPLAR Bu bölümde Muhammed bin Abdulvehhab'ın yazmış olduğu risalelerden ve ifadelerden bir takım deliller getirerek onun kelámını yanlış anlayan ve yanlış yorumlayan kişilere birtakım cevaplar verilecektir. Açıklamalar içerisinde kendimize ait olan ifadeleri parantez arasında vereceğiz inşaallah. Birinci Konu: "Tarihu'n-Necd" kitabının Nasiruddin el-Esed tarafından teh- zib 100 edilmiş tahkikli baskısının 407. sayfasında mevcut bulunan eş-Şerîf'e göndermiş olduğu mektup gündeme getiriliyor. İki buçuk sayfalık bu mektubun girişinde şöyle der: "Şerif bana hangi değerler üzere savaşacağımızı ve insanları hangi nedenlerden dolayı tekfir edeceğimizi sordu (burada dikkat ediliyorsa tekfir ve savaş ile alakalı soru soruluyor) ben de ona şöyle cevap verdim...." Bu cevap arasında Şeyhin tekfir ettiği dört kişi zikredilmiştir (Mektubun sonunda bu kişileri neden tekfir ettiğine dair açıklamalar gelecektir). Daha sonra Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab kendi aleyhine ortaya atılan bir şüpheye reddiye vermeye başladı yani onun genel olarak herkesi tekfir ettiği ifade ediliyordu halbuki meselenin özü bu mektubun bizzat içerisinde ifade edilmişti. "Bizim umumi olarak herkesi tekfir ettiğimize dair ortaya atılan iftira ve yalana gelince...: (tekfir hüccete bağlı bir durumdur, top. lumun tamamına hüccet ulaşıp ulaşmadığı açık ve net bir şekilde ortada olmadığından tamamına hüküm vermek uygun bir durum değildir) insanların bize hicret etmesini văcip görüyormuşuz. Bu da dinini izhar etmek için gerekli bir görevmiş gibi algılıyormuşuz. Tekfir etmeyenleri de tekfir ediyormuşuz, savaşmayanları ve benzeri kişilerde tekfir ediyormuşuz bu ve benzeri bir sürü iftira aleyhimize yönlendiriliyor. Bu iftiralar ile insanları Allah ve Rasûlü'nün dininden alıkoymaya çalışıyorlar. Bir kişi Abdulkadir'in kabrinin yanında putlara ibadet etse, Ahmed el-Bedevi'nin kabrinin yanındaki puta ibadet etse ve bunlara benzeyen diğer insanların yanlarındaki putlara ibadet etse ve bunları cahillik ile yapsa kendisini uyaracak birileri de yoksa (cahillik insanı tekfir etmeyi engelleyen bir nedendir, öldürülmesini ve azaba maruz kalmasını da engeller fakat cahil olan bir kişiye şirk ismi verilebilir çünkü bizzat şeyh onlara "Allah'tan başkasına ibadet edenler" ismini verdi) bu kişiyi dahi tekfir etmiyorken (burada özellikle tekfir kelimesini ve tekfir için savaşmaktan bahsediyor ancak bu gibi işleri yapan insanların müşrik diye isimlendirilmesine gelince bunlar Allah'tan başka bir zåta ibadet ettiklerinden dolayı evet bunlar puta ve kabre ibadet ettiklerinden dolayı, putlara ibadet eden kişiler Müslüman olarak isimlendirilemeyeceği için bunlar da müşrik olarak isimlendirilir) Allah'a şirk koşmadığı halde bize hicret etmedi, tekfir etmedi ve savaşmadı diye bir kişiyi nasıl olurda tekfir ederiz? Subhanallah bu gerçekten büyük bir iftiradır! Biz o dört sınıf insanı Allah ve Rasûlü'ne karşı çıktıkları için tekfir ediyoruz (çünkü onlar bu işleri bilerek yaptılar, Allah ve Rasûlü'ne açıkça meydan okudurlar, bu gibi insanlara hüccet ulaştığı için kafir ismini hak etmiş oldular). Kendi nefsine bakan Allah ile karşılaşacağını bilen Allah katında cennetin ve cehennemin var olduğuna kesin inanan kişiye Allah merhamet etsin Allahu Teâlâ Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e âline ve ashâbına salât eylesin." Şeyh Abdullatif ve İbn Sehman'ın oğulları Abdullah ve İbrahim bu konuda detaylı cevaplar verdiler. "ed-Durer de 10. Cildin 434. sayfasında Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab'ın Kevâz türbesinde ibadet eden ve putçuluk yapan kişileri davet etmeden tekfir etmiyor oluşunu izah ettiler. Başlangıçta tekfir etmiyor olmasının sebebi o kişilere davetin ve hüccetin ulaşmamış olmasıdır. Çünkü o dönemde yaşayan insanlar ilimden çok uzak bir ortamda yaşıyorlardı, risâletin eserlerini net bir şekilde kavrayamamışlardı.
Show all...
الإجابة عن الرسائل والنصوص التي احتج بها من لم يفهم كلام الشيخ محمد بن عبد الوهاب وهى : سوف نجعل التعليق إن شاء الله بين قوسين أثناء الكلام) . 1- النص الأول : رسالة أرسلها إلى الشريف وهي موجودة في كتاب (تاريخ نجد) تحقيق و تهذيب ناصر الدين الأسد ص ٤٠٧ ، ط: دار الشروق . وهذه الرسالة استغرقت صفحتين ونصف في مقدمتها قال الشيخ : « سألني الشريف عما نقاتل عليه وعما نكفر به الرجل ، (لاحظ أن السؤال عن التكفير والقتال) فأجبته : .... » ثم ذكر من يكفره الشيخ وهم أربعة ( يأتي في آخر الرسالة سبب التكفير ) ، ثم بعد ذلك انتقل الشيخ محمد بن عبد الوهاب إلى الرد على شبهة أثيرت ضده ، وهو أنه يكفر بالعموم فألحق هذه المسألة في نفس الرسالة فقال : أما الكذب والبهتان فمثل قولهم إنا نكفر بالعموم لأن التكفير مرتبط بالحجة ولا يعلم هل الجميع قامت عليهم الحجة أم لا ونوجب الهجرة إلينا على من قدر على إظهار دينه ، وإنا نكفر من لم يكفر ومن لم يقاتل ومثل هذا وأضعاف أضعافه ، فكل هذا من الكذب والبهتان الذي يصدون به الناس عن دين الله ورسوله ، وإن كنا لا نكفر (لاحظ أن النفي للتكفير والقتل له ، أما كونه مشركا فنعم لأنه يعبد ير الله لذا قال يعبد الصنم الذي على القبر ومن عبد الصنم لا يُسمى مسلما ) من عبد الصنم الذي على قبر عبد القادر والصنم الذي على قبر أحمد البدوي ، وأمثالهما لأجل جهلهم وعدم من ينبههم فالجهل مانع من التكفير والقتل والتعذيب لكن ليس مانعا من الحوق اسم الشرك لهؤلاء لأنه سماهم عباد غير الله) فكيف نكفر من لم يشرك بالله إذا لم يهاجر إلينا ولم يكفر ويقاتل ، سبحانك هذا بهتان عظيم ، بل نكفر تلك الأنواع الأربعة لأجل محادتهم الله ورسوله ، (لأنهم عرفوا ، ومن حاد وعاند فقد قامت عليه الحجة فيستحق اسم الكفر ) فرحم الله امرأ نظر لنفسه وعرف أنه ملاق الله الذي عنده الجنة والنار ، وصلى الله على محمد وعلى آله وصحبه وسلم اه وقد أجاب عن ذلك عبد الله وإبراهيم أبناء الشيخ عبد اللطيف وابن سحمان وفي الدرر ١٠ / ٤٣٤ فسروا توقف الشيخ محمد بن عبد الوهاب في من كان على قبة الكواز وعدم تكفير الوثني حتى يدعوهما فإنه لم يكفر الناس ابتداء إلا بعد قيام الحجة والدعوة لأنه إذ ذاك في زمن فترة وعدم علم بآثار الرسالة ولذلك قال الجهلهم وعدم من ينبههم فأما إذا قامت الحجة فلا مانع من تكفيرهم وإن لم يفهموها ) اهـ ولاحظ أن الكلام في التكفير ، أما نفي الإسلام عنهم فينفيه وإن لم يكفرهم لأنهم يفعلون الشرك واسمه يتناولهم ويصدق عليهم فيلحقهم اسم الشرك .
Show all...
Repost from NABAWİ
Tavsiye kitap 🤍 İbn Receb el Hanbeli - Letaifu’l Mearif
Show all...
4_5953847346918855046.pdf3.80 KB
4
‏هكذا كان النبي ﷺ في رمضان | فيصل بن علي البعداني ‏الفصل الأول: أحوال النبي ﷺ قبل قدوم رمضان ‏الفصل الثاني: أحوال النبي ﷺ مع ربه في رمضان ‏الفصل الثالث: أحوال النبي ﷺ مع زوجاته في رمضان ‏الفصل الرابع: أحوال النبي ﷺ مع أمته في رمضان
Show all...
4_5981027003774538181.pdf2.30 MB
3
Repost from NABAWİ
Photo unavailableShow in Telegram
İbnûl  al-Kayyim şöyle demiştir: "Cuma ibadet günüdür. Cuma, diğer günlere göre diğer aylara göre Ramazan ayı gibidir. Cuma gününün icabet saati, Ramazan'ın Kadir Gecesi gibidir." Zad al-Ma'ad 1/386 💗اللهم صلي وسلم على نبينا محمد 💗
Show all...
7
وبعد استعرضنا لنصوص الشيخ محمد بن عبد الوهاب اتضح أن الشيخ يكفر بالجهل بعد ظهور دعوته إلا أشخاصا معينين لا يكفرهم لكن لا يسميهم مسلمين أو موحدين بل مشركين كأهل البادية وحد ثاء العهد ومن عاش ونشا في بلاد الكفر ، وأنه لا يعذر ما عدا ذلك في اسم الكفر أما اسم الشرك لمن يفعله فلا يعذر أحدا لا الثلاثة ولا غيرهم .
Show all...
Choose a Different Plan

Your current plan allows analytics for only 5 channels. To get more, please choose a different plan.